Sorularla Türk Dili
Sorularla Türk Dili kitabı, Türk dili kavramını esas alarak lisans, yüksek lisans, doktora öğrencileri ve bu alanda çalışma yapacak araştırmacılar için faydalı olmayı amaç edinmiş ve alandaki tartışmalı konuları, o konular ile ilgili yazı yazan bilim insanlarının kanaatleriyle aktarmaya çalışmıştır. Bunları yaparken de kitapta, ilgili sorulara ait başucu kaynaklar referans olarak verilmiştir. Kitapta yer alan sorulara ait cevaplar ile ilgili herhangi bir yoruma ve tartışmaya girilmemiştir. Dahası, kitap içeriği bakımından herhangi bir sorunun çözümünü hedeflememektedir. Kitap sadece, Türkoloji alanında çalışanların ihtiyaçlarını bir kitap üzerinden karşılamayı amaç edinmiştir.
Sorularla Türk Dili adlı kitabımızın içeriği; Göktürkçe, Uygurca, Karahanlı Türkçesi, Harezm Türkçesi, Kıpçak Türkçesi ve Çağatay Türkçesi, Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlı dönemi Türkçesi, Türkiye Türkçesi Ses Bilgisi, Şekil Bilgisi, Cümle Bilgisi, Anlam Bilgisi, Sözlük Bilimi, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi, Türkiye Türkçesi Ağızları ve Dil kavramı şeklindedir.
EĞİTİM EKONOMİSİ
Eğitim ve ekonomi birbirinden ayrılmaz, aralarında çok güçlü ilişkiler olan kavramlardır. Toplumların gelişmesi ve kalkınması için bu iki kavramın çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek eğitim kurumlarının görevleri arasında yer almaktadır. Nitelikli insan gücünü yetiştirmek; eğitim sisteminin başarısına, eğitime ayrılan kaynaklara ve yönetim becerilerine bağlıdır. Dünyada birçok ülkede eğitime ayrılan kaynakların büyük çoğunluğu kamu kaynaklarından oluşmaktadır. Kamu, bu kaynaklarını vatandaşlarından aldığı vergilerle karşılamaktadır. Ancak hâla birçok ülkede eğitime ayrılan bu kaynaklar yetersiz ve sınırlı kalmaktadır. Bu durum toplamda eğitimden yararlanmada fırsat ve imkân eşitsizliği sorunu oluşmaktadır.
Bu kitap, eğitim ekonomisine ilişkin ihtiyaç duyulabilecek olan bilgilerin önemli bir kısmına ulaşabilme imkânı vermektedir. Kitapta, ülkeler arası karşılaştırmalar grafik ve tablolarda ortaya konulmuştur. Özellikle günümüzde oldukça fazla tartışılan eğitimde neo- liberalleşme, özelleştirme, fayda-maliyet ve istihdam konuları detaylı olarak incelenmiştir. Bu yönüyle kitabın, lisans ve lisansüstü öğrencilere, akademisyenlere, politika yapıcılarına, eğitim yöneticilerine ve alana ilgi duyanlara faydalı olacağı beklenmektedir.
Türkiyede Bir Dinler Tarihçisi Prof. Dr. ŞABAN KUZGUN
ÇOCUKLARA YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE EĞİTSEL OYUNLAR
Son dönemlerde başta göçler olmak üzere turizm, ticaret, eğitim gibi önemli faktörlerin etkisiyle Türkçeye duyulan ilgi ve ihtiyaç artmış, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi/öğrenimi önem kazanmıştır. Kısa sürede hızlı bir şekilde gelişen bu olaylar sonucunda Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi/öğrenimi alanında bazı sorunlar yaşanmıştır. Farklı özelliklere sahip öğrencilere yönelik farklı yöntem ve tekniklerin işe koşulmaması bu sorunların başında gelmektedir. Özellikle ilgi, istek ve gereksinimleri yetişkinlerden çok farklı olan çocukların Türkçe öğreniminde yaşadıkları sorunlar ön plana çıkmıştır. Bu bağlamda yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılan tekniklerden biri olan eğitsel oyunların etkinliklerde yer alması önemli bir durumdur. Dilin anlamlı bağlamlar içerisinde öğrenilmesine imkân sağlayan eğitsel oyunlar, özellikle temel düzeyde (A1- A2) bulunan bütün yaş gruplarında bilginin somutlaştırılmasında kullanılabilecek işlevsel bir tekniktir.
Eğitim Sosyolojisi
Sosyoloji yirminci yüzyılın başlarından itibaren önemli bir bilim dalı haline gelmiştir. Özellikle sanayileşmiş
modern toplumların giderek artan problemlerinin çözümü sosyolojiden beklenir olmuştur. Bütün sosyal
kurumlarda olduğu gibi bilhassa aile ve okuldaki ilişkilerin yarattığı meseleler ?Eğitim Sosyolojisi?ne duyulan
ihtiyacı daha da arttırmıştır. Buradan hareketle hem eğitim kurumlarının hem de öteki sosyal kurumların
örgütlenmesi ve işleyişine sağlam bir zemin hazırlanması gerekmektedir. Bu kitap böyle bir maksada yönelik
olarak hazırlanmıştır.
Sağlıklı aile ve eğitim yapısından gelen bireylerin toplum kültürünü, siyasal ve ekonomik düzeni inşa etme
kabiliyetleri yüksek olacaktır. Bu da iyi bir sosyoloji ve dolayısıyla ?Eğitim Sosyolojisi? formasyonunu almakla
mümkündür.
Eğitimde istenilen hedeflere ulaşabilmenin büyük ölçüde sosyolojik verilerin dikkate alınmasına bağlı olduğu
unutulmamalıdır.